Antalya’nın simgesi haline gelen ve milyonlarca yılda oluşan falezleri kaçak yapılaşma tartışmalarının ardından bu kez de tünel iddiasıyla gündeme geldi. Prof. Dr. Nihat Dipova, iki otelin falezlerin altına tünel açarak müşterilerini denize ulaştırdığını ileri sürdü.
Antalya'nın falezleri milyonlarca yıl süren doğal süreçlerin sonucunda şekillendi. Deniz suyunun aşındırıcı etkisi, erozyon ve kıyı çizgisinin değişimi, bu eşsiz oluşumların ortaya çıkmasını sağladı. Kaçak yapılaşmalarla gündemden düşmeyen Antalya’nın doğa harikası falezleri bu kez de tüneller ile gündeme geldi. Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nihat Dipova iki işletmenin tatilcilerini denizle buluşturmak için tünel yaptığını ileri sürdü.
GÜNDEM FALEZLERİN KORUNMASI
Antalya Kent Konseyi tarafından düzenlenen “21. Yüzyılda Antalya” çalıştayı kapsamında düzenlenen “Kentsel Su Yönetimi ve Sürdürülebilirlik” başlıklı oturum, Kent Konseyi toplantı salonunda yapıldı. Oturuma kamu kurumları, meslek odaları ve üniversitelerden birçok uzman katıldı. Oturumun başkanlığını Makine Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Prof. Dr. İbrahim Atmaca yürütürken, falezlerin korunması konusu Prof. Dr. Nihat Dipova tarafından ele alındı.
YAPILAŞMA KESİN OLARAK YASAK
Antalya falezleri, sadece doğal güzellikleriyle değil, geçmişten bugüne yaşanan işgallerle de sık sık gündeme geliyor. Özellikle 1970’li yıllarda falezler üzerine yapılan yapılar, daha sonra çıkarılan imar aflarıyla ruhsatlandırıldı. Prof. Dr. Nihat Dipova, “O yıllarda bu yapılar için sit alanı kararı yoktu, kıyı kanunu da uygulanmıyordu. Bugün ise bu yapıların bir kısmı hâlâ ayakta ve kullanılıyor. Sonra telafi de edilmedi. Kıyı Kanunu’na göre falezlerde kıyı kenar çizgisi, falezlerin tepesinden geçiyor ve bu çizginin önünde ya da arkasında yapılaşma kesin olarak yasak” dedi.
YEMEK YENİLEN YERİN ALTI BOŞ
Falezlerin yapısal olarak hassas olduğuna dikkat çeken Dipova, “Kış aylarında falezlerde dalgalar 40 metreye kadar çıkabiliyor. Bu da zamanla erimelere ve çöküntülere neden oluyor. Altı boş olan yerlere restoran yapılmasına izin veriliyor. Üzerinde insanlar yemek yiyor, ama altı her an çökebilir. Bu durum can güvenliği açısından büyük bir risk oluşturuyor” diye konuştu.
SİT ALANI OLMAKTAN ÇIKARILDI
Falezlerin tamamının sit alanı olmadığını, bazı bölgelerde bu statünün kaldırıldığını söyleyen Prof. Dr. Dipova, “Son olarak varyant tarafında bir karar alındı ve orası sit alanı olmaktan çıkarıldı. Ancak neden böyle bir karar alındığı kamuoyuna açıklanmadı. Bu bölgenin doğal yapısında ne değişti de sit statüsü kaldırıldı, anlamış değiliz” ifadelerini kullandı.
BÜYÜK TEHLİKE OLUŞTURUYOR
Antalya Körfez Gazetesi muhabiri Ertuğrul Gün'ün haberine göre; falezlere yapılan asansör projelerine de tepki gösteren Dipova, “Falezlerdeki bazı asansör yapıları aslında asansör değil, doğrudan yapılaşmadır. Bu yapılar estetik değil, güvenli de değil. Özellikle göçme riski taşıyan yerlerde bu tip yapılar büyük tehlike yaratıyor.” dedi.
ŞEHİR İÇİN ISRAR EDİYORUZ
Antalya’da falezlerin yıllardır işgal edildiğini, bu durumun sadece Türkiye’ye özgü olmadığını söyleyen Prof. Dr. Dipova, “Falezler Avrupa ülkelerinde de benzer tehditlerle karşı karşıya. Ancak biz falezlerin üzerine şehir kurmakta ısrar ediyoruz. Bu doğal yapılar milyonlarca yıl süren süreçlerin sonunda oluştu. Onlara dokunmamak, saygı göstermek zorundayız” dedi.
FALEZLERDE TÜNEL AÇILDI
Oturumda yaptığı sunumda falezlerdeki doğal süreci ve yaşanan müdahaleleri anlatan Prof. Dr. Dipova, “Falezlerin her yerinde mağaralar var. Bunlardan biri Yarasa Mağarası olarak biliniyor. Bir dönem buraya ışıklandırma yapılmıştı, gelen tepkiler üzerine geri adım atıldı. Şimdi ise falezlerin altına tüneller açıldığını görüyoruz. İki otelin falezlerin içinden denize ulaşmak için tünel yaptığı bilgisi bizlere ulaştı. İki otel tünel yapıyor. Bunlar bir şekilde yapılıyor. Bu tünel konusu bir tartışılması gerekir” dedi.
ANTALYALILARA ANLATMAKTA ZORLANIYORUZ
Falezlerin halka açık alanlar olduğunu, ancak doğaya zarar vermeden kullanılması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Dipova, “Falezden inip denize gireceğim demek doğru değil. Eğer falezlerde denize girmek istiyorsanız kanoya binin, denize açılın. Ama falezin içine tünel kazmak, asansör yapmak kabul edilemez.” dedi. Falezlerin korunması konusunda halkın bilinçlenmesi gerektiğine de dikkat çeken Dipova, “Doğma büyüme Antalyalı olanlara falezin değerini anlatmakta zorlanıyoruz. Oysa bu alanlar sadece Antalya’nın değil, tüm insanlığın ortak mirası” ifadelerini kullandı. /ANTALYAKÖRFEZ - Ertuğrul GÜN